4 Ocak 2018 Perşembe

İşe Alım Görüşmelerinde Sorabileceğiniz 5 Kritik Soru

 

Geçmişteki başarılara ve cv’lere bakarak adaylar arasından seçim yapmak kolaydır ama çoğu zaman insanı yanıltır. Önemli olan geçmişteki değil gelecekteki başarıyı görebilmektir. İyi bir yöneticinin en önemli yetkinliği doğru kişilerden oluşan ekipler kurabilmektir. Ancak iyi ve uyumlu bir ekiple başarılı olunabilir. Böyle düşünen her yöneticinin işine yarayabilecek 5 soru seçtim.


Bu sorular aynı zamanda, mutlu ve başarılı olabileceği bir işe girmek isteyenler için de faydalı olacaktır. Görüşmeye hazırlık yaparak gitmek başarı şansını çok yükseltir. Tabii hazırlığınızı bu sorularla sınırlı tutmayın.

1. İşe en klasik sorulardan birisiyle başlayalım: En güçlü yönünüz nedir?

Güçlü olduğumuz alanları konuşmak rahatlatır ve görüşmenin başında gerginliği azaltmak herkes için iyi olur. Karşınızdaki kişinin birazcık deneyimi varsa bu soruya hazırlanıp gelmiştir ve elinden geldiğince sizin duymak isteyeceğiniz cevapları vermeye çalışacaktır. Burada dikkat etmeniz gereken, akıllı, çalışkan, sadık, azimli gibi sıfatlarla yetinmemektir. Bu yetkinlikleri kullandığı, teyit edebileceğiniz gerçek başarı hikayeleri varsa o zaman söylenen güçlü yön inandırıcı olur. Örnek olarak çalışkan olduğunu söyleyen adaya, “Çok çalışarak diğer çalışanlarla aranızda nasıl bir fark yarattınız?” diye sorabilirsiniz.

Güçlü yönleri öğrenirken dikkat etmeniz gereken bir nokta da karşınızdaki kişinin güçlü yönlerine sizin ihtiyacınız olup olmadığıdır. Eğer bu yönleri kullanmayacaksanız, bu kişi çalışırken potansiyelini kullanamayacak ve mutsuz olacaktır. Bu nedenle fazla güçten zarar gelmez demeyin, bu adaydan yararlanabileceğiniz başka bir pozisyon yoksa sonraki adaya geçin.

2. İkinci klasik sorumuzu tahmin etmişsinizdir: En zayıf yönünüz nedir?

Güçlü yönler sorusundan sonra karşınızdaki aday bu soruyu bekliyordur zaten. İnsanlar, eksiklerini konuşmaktan rahatsız olurlar ve şüphesiz görüşmenin amacı rahatsızlık vermek değildir. Diğer taraftan adayımız bu soruya hazırlanmamışsa, alacağınız cevap çok önemli veri sağlayabilir. Verilebilecek en kötü cevap, “zayıf bir yönüm yok” cevabıdır. Rahatlatmaya çalışarak tekrar sorduğunuzda da cevap alamıyorsanız, bu adayla açık iletişim kuramayacağınızı görmüş olursunuz ki bu ekip içinde önemli bir iletişim sorunu olacağının işaretidir.

Soruya hazırlıklı gelenler ise zayıflık adı altında güçlü yönlerini söyleyeceklerdir. “En zayıf yönüm mükemmeliyetçi olmam”, “çok iyi ingilizce biliyorum ama yeteri kadar akıcı konuşamıyorum”, “işin en iyi şekilde yapılacağından emin olamazsam delege edemiyorum” gibi cevaplar fazla aydınlatıcı olmaz ama yine de bir kapı açar. “Başkasına delege etmen gereken işi kendin yaparak astının kötü hissetmesine neden olduğun bir örneği anlatır mısın?” gibi sorularla yol almayı deneyebilirsiniz.

Alınacak en iyi cevap ise gerçek bir zayıf yönün söylenmesi, bunun işine ne şekilde zarar verdiğinin ve sonrasında bu konuda gelişmek için neler yaptığının anlatılmasıdır. Bunu ancak kendini doğru değerlendiren, gelişmek için çaba gösteren, açık sözlü, özgüveni yüksek kişiler yapabilirler ve bu kişiler başarı şansı en yüksek olanlardır.

3. Sırada zor bir soru var: Son işinizde şirketinizin satışlarını artırmak için ne yaptınız?

Son işinde satış veya pazarlama yapmış olanlar bu soruya kolay cevap verebilirler ancak diğerleri zorlanacaktır. Gerçek şu ki şirkette çalışan herkes satışa katkı sağlayabilir ve sağlamalıdır. Tozlu bir toplantı masası yüzünden kaçan satış bilirim. Güleryüzlü bir çaycı sayesinde sohbetin olumlu geçtiğini de. Muhasebecinin ters tavrı, yılların müşterisini uzaklaştırabilir. Servis elemanının başarısı yeni satışlar getirebilir. İnsan kaynakları uzmanları, yaptıkları doğru işe alımlarla, düzenledikleri eğitimlerle satışa büyük katkılar sağlayabilirler. Adayların bu bilinçte olması, yaptıkları işin ne şekilde şirketi ileriye götürebileceğini düşünmesi ve buna uygun davranması önemlidir. Tesadüfen satışa katkı sağlayan iyidir ama bu katkıyı bilinçli olarak yapan, yaptıklarının etkisini düşünen daha değerlidir. Satışa bilinçli ve planlı olarak katkı sağlayanlar bu soruya zorlanmadan cevap verebilirler.

4. Bir önceki soruya cevap vermekte zorlananlar için: Son işinizde maliyetleri düşürmek ya da işi hızlandırmak için ne yaptınız?

Bu sorunun cevabı daha kolaydır çünkü satışlara etki bir çok çalışan için dolaylı yoldan olurken maliyetlere ve işin hızlandırılmasına her çalışan direkt etki edebilir. Bu soruya alacağınız cevaplar, kişilerin iş yerini ne kadar sahiplendiğini, kendi iş yeri gibi görüp görmediğini gösterir. Hatta adayın çok yaratıcı çözümler üretebildiğini, yapacağı işte önemli değişimler planlayarak umduğunuzdan çok daha fazlasını verebileceğini de gösterebilir.

5. Gelişim önemlidir: Önümüzdeki yıl kendinizi hangi alanda geliştirmek istiyorsunuz ve bunun için neler yapacaksınız?

Kendisini geliştirmek için çaba harcamayan kişi, işinizi geliştirmek için de çabalamaz. Bu kişi büyük ihtimalle önceki yıl ve daha önceki yıl da gelişmek için bir şey yapmamıştır. Önceki işlerinde zorunlu olarak öğrendikleriyle yetinmiştir. Bu soruya tatmin edici cevap verebilen kişileri mutlaka diğerlerinin birkaç adım önüne koymak gerekir. Gelişim zorla değil istemekle olur. Kendinden daha fazlasını beklemeyenlerden siz de daha fazlasını beklememelisiniz. Gelişime önem veren, bunu planlayan ve sonrasında harekete geçenleri bulduğunuzda şansınızı kullanın.

Şüphesiz sorulabilecek yüzlerce soru var. Seçtiğim sorular hemen her işe ve her pozisyona uygun olan, geçmiş başarıdan çok potansiyeli anlamaya yönelik sorular. Başlangıçta belirttiğim gibi önemli olan geçmişteki değil gelecekteki başarıdır. Gelecekteki başarı, çalışanın kendisini geliştirmesine, yöneticinin bu gelişime destek olmasına, onun güçlü yönlerini bilmesine ve kullanabileceği ortam yaratmasına bağlıdır.

Baran Kaya

Ocak 2018