"...hırs dolu cehaletle mücadele etmektense, mesleğimin gücünü bu kitapları kaleme alarak göstermeyi seçtim."
Vitruvius, De Architectura
Büyüğünden küçüğüne, her çeşit depremde insanlarımızı kaybediyor oluşumuz, tüm sistemin en zayıf halkası olarak yapı denetimine daha yakından bir bakış gerektiriyor. Dünyada yapı denetiminin tarihi neredeyse 4000 yıl önceye kadar giderken, bugün bu sorunu çözememizin daha derinde yatan sebepleri olmalı.
Babil
Bilinen ilk ve en radikal yapı denetim mekanizması, Amorilerin kralı Hammurabi döneminde yaklaşık MÖ on sekizinci yüzyılda Babil'de oluşturulmuş. Dönemin tüm yasalarında geçerli "göze göz, dişe diş" uygulamasının, yapı denetimi için de geçerli olduğu anlaşılmakta. Hammurabi'nin beş yapı sorumluluğu yasasına kısaca göz atalım:
229. Bir inşaatçı her hangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse inşaatı yapan öldürülür.
230. Eğer bina ev sahibinin oğlunu öldürürse inşaatı yapanın da oğlu öldürülür.
231. Bina sahibinin kölesini öldürürse evin sahibine köle için bir köle ödeme yapar.
232. Binanın bir kısmı harap olursa harap olan kısmın tümünü tazmin eder ve inşa ettiği binayı düzgün bir şekilde inşa edinceye dek kendi imkanlarıyla evi yeniden inşa eder.
233. Bir kişi başkası için bina yapıyorsa, bina henüz tamamlanmamış olsa bile, duvarı devrilmişse inşaatı yapan kişi kendi imkanlarıyla duvarı daha sağlam bir şekilde yapmalıdır.
Görüldüğü üzere o günün şartlarında oluşan maddi hasarların, maddi olarak (köleler de mal olarak görüldüğünden); can kayıplarının da can karşılığı tazmini ilkesi bulunuyor. Binanın yıkılıp, mal sahibi ya da ailesinden birisinin ölmesi durumunda, müteahhit bunu canıyla ya da eşdeğer akrabasıyla ödediğinden, bu uygulamayı, bir tür "kusursuz sorumluluk" uygulaması olarak adlandırabiliriz. Binanın yapımını üstlenen inşaatçı, hatasının sorumluluğunu koşulsuz karşılamak durumunda.
Hammurabi yasalarının yazılı olduğu kitabeler, Mezopotamya'nın farklı yerlerinde bulunsa da, bugune kadar bu kanunların uygulandığına ilişkin karar metinlerini içeren bir belge bulunabilmiş değil. Hiç uygulanmamış olsa bile, bu yasalar, herkes için geçerli yasa fikrinin geniş kapsamda ilk kez ortaya çıkmış olması açısından büyük önemini koruyor, özellikle kendinden sonraki en kapsamlı yasaları ortaya koyan İbranileri etkilediğine neredeyse kesin gözüyle bakılmakta.
İbraniler
İbranilere ait Eski Ahitin 3.kitabı olan Levililer'de, çok ilginç bir yapı denetim örneği olarak küfle mücadele yöntemi yer alıyor. Sadece zehirli bir küften nasıl kurtulanacağı konu edilse de yetkili kurumlar ve yöntemler açısından bugünün modern inşaat sözleşmelerine benzer hükümler içermesi son derece ilginç:
Lev.14: 33 RAB Musa'yla Harun'a şöyle dedi:
Lev.14: 34 "Size mülk olarak vereceğim Kenan ülkesine gittiğiniz zaman, ülkenizdeki bir eve küf hastalığı gönderirsem,
Lev.14: 35 ev sahibi gidip kâhine, 'Evimde küfe benzer bir hastalık
gördüm diye haber vermeli.
Lev.14: 36 Kâhin küfe bakmaya gitmeden önce, evdeki her şeyin kirli
sayılmaması için evin boşaltılmasını buyuracak. Sonra evi görmeye
gidecek.
Lev.14: 37 Duvarlara yayılan küfe bakacak. Eğer küf yeşilimsi ya da
kırmızımsı lekeler halindeyse ve duvarın içine işlemişse,
Lev.14: 38 kâhin evi terk edecek ve yedi gün süreyle kapalı tutacak.Lev.14: 39 Yedinci gün geri dönecek ve eve yine bakacak. Eğer küf duvarlara yayılmışsa,
Lev.14: 40 küflü taşları söküp kentin dışına, kirli sayılan bir yere atmaları için buyruk verecek.
Lev.14: 41 Evin içindeki bütün sıvayı kazdıracak. Moloz kentin dışına, kirli sayılan (temiz olmayan) bir yere dökülecek.
Lev.14: 42 Sökülen taşların yerine başka taşlar koyup evi yeniden
sıvayacaklar.Lev.14: 43 "Taşları sökülüp sıvası kazınan evde yeni sıva yapıldıktan sonra küf yine ortaya çıkarsa,
Lev.14: 44 kâhin gidip eve bakacak. Küf yayılmışsa, önü alınamaz
demektir. Ev kirli sayılır.
Lev.14: 45 Yıkılmalıdır. Taşları, keresteleri, bütün harcı kent dışına,
kirli sayılan (temiz olmayan) bir yere atılmalıdır.
Bu örnek, bahsi geçen kurumlar ve yükümlülükleri açısından önemlidir. Sıralamak gerekirse;
- Mal sahibinin, evindeki kusuru yetkili makam olan kâhin'e bildirmesi gerekir. Kâhin kelimesi bazı tercümelerde "rahip" olarak geçer, bazı dillerde peygambere denktir (prophet - prophecy ilişkisi). Bu olgu "yetki"nin halen göklerde arandığı bir döneme işaret eder.
- Kutsiyet atfedilen tam yetkili bir denetçi olan kâhin, incelemesinin ardından insan sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tedbirleri alarak, bunları bir süre gözlemler.
- Bekleme süresi sonunda kâhin tarafından yeniden tespit yapılır. Sorun giderilmediyse, bina yıkılarak molozu, şehrin dışında, öncesinde temiz olmadığı bilinen bir bölgeye taşıttırılır.
Çağdaş inşaat sözleşmelerinde (FIDIC, AIA vb.) karşımıza Mühendis ya da Mimar tanımıyla çıkan ve yapı müteahhidinin mal sahibi adına denetimini -tarafsızlığını bozmamaya çalışarak- sağlamaya çalışan denetçi, o dönemde kâhin kimliği ile yer almış. Denetimciye kutsiyet atfedilmesinin ayrı bir yeri bulunuyor.
Yukarıdaki örnekte, belki tarihte ilk kez yapı-insan sağlığı ilişkisine bir de çevreye duyarlılık unsuru katıldığı anlaşılmaktadır. Hammurabi yasalarından farklı olarak, Eski Ahit'in bu hükmünün, İsrail'de neredeyse bugün bile uygulamada olduğuna ilişkin örnekler mevcuttur.
Çin
Çin'de Zhou hanedanından itibaren uygulanagelen (MÖ altıncı yüzyıl dolayları) yapı işleri ile ilgili konular daha çok Konfiçyus öğretisinin etkisiyle şehir planlama ilkelerine odaklanmıştır. Bu uygulamalar bu nedenle tamamen "arzu" öğesini ortadan kaldırma ilkesinden hareket edilerek geliştirilmiştir. Bu ilkeler Kaogong ji (El Sanatları Rehberi) içinde basılı hale getirilmiştir. Doğu'da hemen her antik kentte göreceğiniz mükemmel simetrik uygulamalar bu düzen isteğinin dışa vurumudur. Çin Seddinin ilk bölümünün de inşa edildiği Qin Shi Huang'ın acımasız döneminde birliğini sağlayan Çin'de (MÖ 221-210), hayvanlarla çekilen tüm arabaların aks genişlikleri sabitlenerek yollara da bir standart getirilmesi sağlanmıştır.
Roma
Bugünün yol standartlarını da belirleyen Roma'nın en eski kanunları, On İki Levha yazıtlarına dayanır (yak.MÖ 455). Genelde üçüncü şahıslara ya da mallara verilen zararlar gibi bizim borçlar kanununda ele aldığımız konularla ilgili olsa da, bu kanunlar tarihte ilk kez devlet yapıları için müteahhitlere iki yıl sorumluluk getirilerek bir tür zamanaşımı ilkesinin hayata geçirilmiş olması açısından önem taşımaktadır. Bir söylenceye göre, Roma döneminde kemerleri inşa eden mimarların, kemer tamamlandıktan sonra altındaki ahşap kalıp iskele sökülürken orada durması sağlanarak kemerin sağlamlığının, ilk kez işin sahibi tarafından test edilmesi sağlanırmış. Bu şekilde inşa edenin, yapının tüm sorumluluğunu alması hedeflenirmiş.
İnsanlık tarih boyu, canının istediği yere istediği binayı kondurma dürtüsünü dizginlemeye çalıştı. Halen dünyanın büyük bölümünde, bu özgürlük-denetim dengesi ikileminden kurtulmayı başaramamış uluslar bulunuyor. Umarız bu kez de, 1999 depremini unuttuğumuz kadar hızlı şekilde zincirin en zayıf halkasını unutup, sorunu çözecek rasyonel yöntemler geliştirmeyi göz ardı etmeyiz.
Ender Şenkaya
İnş.Y.Müh
Şubat 20