2008 yılında, iki eski Yahoo çalışanı Facebook’a iş için başvurdular. Başvuruları reddedilince biraz da çaresizlikten 2009 yılının başında tüm birikimlerini ortaya koyduklarında Facebook’a dönüşlerinin çok farklı olacağını akıllarına getiremezlerdi…
İlk iphone uygulamasını geliştirebilmek için internetten bir yazılımcı buldular. Sürekli kilitlenen ilk versiyon moral bozucu olsa da ortaklar yılmadı.
Kısa süre sonra Apple “push notification”ı
başlattı. Bu özelliği ilk kullanan uygulamaları whatsapp, 2013 yılında,
50 çalışanıyla 1,5 milyar dolar piyasa değerine ulaşmıştı bile. 2014
yılında ise kuruluşundan sadece 5 yıl sonra 19,3 milyar dolara
Facebook’a satıldı.
Peki bu başarının altında yatan neydi? Benzer işlevi olan yazılımlar
yerinde sayarken Whatsapp nasıl bu kadar küçük semaye ve çalışanla bu
değere ulaştı? Dönüm noktası olan özellik, kullanıcıların durumlarını,
mesajı alıp almadıklarını, okuyup okumadıklarını göstermeseydi. Aslında
bu özellik geçmişte “Blackberry Messenger”da vardı ancak Blackberry’ye
aylık ödeme yapmak gerekiyordu. Iphone için uygulama satışının
(Appstore) açılmasını ve arkasından anlık mesaj gönderebilme desteğinin
gelmesini ilk kullanan şirket Whatsapp oldu.
Blackberry’nin imkanlarını iphone’a ilk taşımanın avantajı 400 bin dolar ilk yatırım karşılığında 19,3 milyar dolar kazanmak oldu.
Öyle çok da zor bir şey yapmamışlar gibi görünse de;
* Iphone’lar için uygulama satış alanı olan Appstore’u ilk kullananlardan olmaları
* Iphone’un anlık mesaj gönderebilme özelliğini ilk kullananlardan olmaları,
* İlk uygulamaları sürekli kitlendiğinde ve başarısız olduğunda yılmayıp devam etmeleri
* İş bulamadıklarında ellerindeki tüm paralarını bu işe yatırlamaları
aslında o kadar da kolay bir süreçten geçmediklerini gösteriyor.
Eskiden bu kadar küçük bir şirketin bu hızla büyümesi olanaksızdı. Artık küçük şirketler için fırsat zamanı, çünkü zaman inovasyon zamanı. Büyük şirketlerse güçlerini koruyabilmek için inovatif şirketleri satın almak zorundalar.
Baran Kaya
Ağustos 2017